Upanişad

Upanişad

Gerçek Ben, her şeyi bilir, her şeyi anlar. Mekânı, Tanrının nûrani tahtı olan, kalbidir.
Gerçek Ben, ancak kalbin arınması yoluyla bulunabilir. İnsan kalbindeki bu Ben, kişinin bedeninin ve ha¬yatının sahibidir. Bilge kişi, ölümsüz ve mutluluk olan bu Varlığı, düşünce kudretinin aydınlattığı bir zihin vasıtasıyla tanıyabilir.
Kişisel Ben ile evrensel Benin aynı Varlık olduğu idrak edildiği zaman, kalbindeki cehalet düğümü çözülmüş, bütün şüpheler ve yapılan işlerin bütün kötü sonuçları yok olmuştur.
Bölünmez bir olan Tanrı'nın mekânı, kalbidir. O, saf¬tır, nurların nurudur. Kendi gerçek Benini tanıyan kişiler, Ona ulaşırlar.
Onu aydınlatan Ona nûr veren, ne güneş, ne ay, ne yıldızlar ne de yeryüzünde yıkılan herhangi bir ateştir. O kendisi, her şeyi aydınlatan bir nurdur. Evrende var olan her şey, O'nun nurunu yansıtır.
O her yerdedir. Önde, arkada, altta, yukarıda, sağda ve solda olan hep O'dur.
Kişisel Ben ile ölümsüz Ben, aynı ağaç üzerine evlerini kurmuş ve arkadaşlıkta ayrılmaz şekilde birbirlerine bağlanmış iki kuş gibidir. Kişisel Ben, bu ağacın acı ve tatlı meyvelerini tadar; ölümsüz Ben ise, bunları tadamaz, sadece sükûnet içinde seyreder.
İlâhi Ben ile aynı varlık olduğunu unutan kişisel Ben, ızdırabları nedeniyle şaşkın ve acınacak bir hâldedir. Ancak, kendisini ibadet ruhunu telkin eden ilâhi Ben olarak gördüğü zaman, bütün ızdırablardan kurtulur. Kişi, O'nunla aynı varlık olduğunu gördüğü zaman, dünyanın bütün pisliklerinden arınmış, iyinin ve kötünün bütün zıtlıkların ötesine ulaşmıştır.

Upanişad

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder