SOKRATES'IN MUDAFASI II

SOKRATES'IN MUDAFASI



Eflatun



III. -Baştan başlıyarak, benim kötülenmeme yol açan ve Meletos'u bu davayı aleyhime açmaya cesaretlendiren suçlamanın ne olduğunu araştıralım. Bir defa, bana iftira edenler bakalım ne diyorlar. Beni dava ettiklerini farzederek bunların suçlamalarını şöyle kısaca bir toplıyacağım: "Sokrates kötü bir insandır: yer altında gök yüzünde olup bitenlere karışıyor, eğriyi doğru diye gösteriyor, bunları başkalarına da öğretiyor: Suçlamanın aşağı yukarı özü bu. Aristophanes'in komediasında gördüğünüz gibi: Sahnede Sokrates adlı bir adam dolaştırılıyor, havada gezdiğinden, benim hiç ama hiç anlamadığım şeylerden dem vurarak bîr sürü saçma sapan sözler söylüyor. Bunu, böyle bir bilgisi olanlar varsa onları küçültmek için söylemiyorum. Meletos'un bana açtığı bu davadan kurtulamryayırn ki, Atinalılar, gerçekte benim bunlar.üzerinde en küçük bir fikrim bile yoktur. Burada bulunanların çoğu bunun doğru uğuna şahittir, onlara hitabe ediyorum: Beni dinliyenler, içinizde bu meseleler hakkında şimdiye kadar tek söz söylediğimi bilen varsa buradakilere söylesin... Cevaplarını işitiyorsunuz. Suçlamanın bu kısmına verdikleri bu cevap karşısında, geri kalanın doğruluğu hakkında da bir hüküm verebilirsiniz.IV- Bunun gibi, benîm para ile ders vernıUKie oı'cYOyünfa air aoıaşan sözün ae nıç bir temeli yoktur, bu da ötekiler kadar asılsızdır. Doğrusu, bir kimsenin insanlara gerçekten bir şey öğrenmesi mümkün olsaydı, buna karşılık para alması bence o kimse için bir şeref olurdu. Leontinoi'li Gorgias gibi, Keos'lu Prodikos gibi, Elis'li Hippias gibi şehir şehir gezerek ders veren gençlerin kendi hemşerilerinden parasız ders almaları pekâlâ mümkün iken, onları bu hemşerilerinden ayırarak kendilerine çekecek kadar kandıran, dersleri için para almakla kalmayıp üstelik bu parayı lütfen kabul ettiklerinden dolayı bir de teşekkür ettiren kimseler var! Şimdİ Atina'da Paros'lu bir bilgin varmış. Bu adamı tanımam şöyle olmuştu: Bİr gün, bilgici ( sofist ) Serin uğruna dünya kadar para harcıyan Hipponikos oğlu Kallias'a rastlamıştım; bu zatın iki oğlu olduğunu biliyordum, onun için kendisine sordum: Kallias, dedim, iki oğlun olacağına iki tayın veya buzağın olsaydı, bunları, eline verecek birini bulmakta zorluk çekmezdik; onları kendi tabiatlarının mümkün kıldığı ölçüde yetiştirecek ve olgunlaştıracak bir seyis veya bir çiftçi tutardık; mademki birer insandırlar, onları kimin eline vereceğini bı iyor musun? Onları bir insan ve bir yurttaş olarak yetiştirecek biri var mıdır? Her halde, senin oğulların olduğuna göre, bu meseleyi düşünmüşsündür? Ne dersin, böyle bir kimse var mı? Kallias bana evet vardır, dedi. Öyleyse kim? Nere i? Derslerini kaça veriyor? Diye sorunca, Paroslu Evenos, dersine beş mina alıyor, cevabını verdi. O zaman kendi kendime düşündüm ve dedim ki: Evenos gerçekten böyle bir bilgin ise, bu bilgisini bu kadar ucuza öğretiyorsa, doğrusu bahtiyarmış. Bende cTe^lSoyle bir bngı olsaydı, gerçekten bende gurur ve sevinç duyardım; fakat Atinalılar, doğrusu benim böyle bir bilgim yoktur. V- Belki içinizden biri bütün bunlara karşı diyecek ki: Sokrates, bunların hepsi güzel ama uğradığın bu suçlamalar nereden çıkıyor? Her halde alışılanın dışında bir şey yapmış olacaksın ki, aleyhine bu gibi suçlamalar var. Sen de herkes gibi olaydın bütün bu dedikodular çıkmazdı; o halde, hakkında acele bir hüküm vermemizi istemiyorsan bize bunların sebebini anlat... Bu itirazın haklı ve yerinde olduğunu kabul ederim; onun için ben de size bu kötü şöhretimin nereden çıktığını anlatacağım. Lütfen dikkatle dinleyiniz. Bazılarınız belki şaka ediyorum sanır; arna inanın ki, tamamiyle doğru söyliyorum. Atinalılar, bu şöhret bende bulunan bîr nevi bilgiden, sadece ondan, çıkmıştır. Bunun ne biçim bir bilgi olduğunu sorarsanız derim ki bu, herkesin elde edebileceği bir bilgidir; ben de ancak bu manada bilgim olduğunu sanıyorum. Hâlbuki sözünü ettiğim kimselerin bende olmadığı İçin size anlatamıya-cağım İnsanüstü bir bilgileri var. Benim böyfe~bir bilgim olduğunu sayfiyen yafan söyler/ bana İftira eder. Atinalılar, size belki mübalağa ediyorum gibi gelecek, fakat sözümü kesmemenizi dilerim. Çünkü size şimdi söylîyeceğim sözler benim sözlerim değildir. Size güvenilir bir şahit göstereceğim. Benim bir bilgim varsa, bunun nasıl bir bİlİ olduğunu Delphoi Tanrısından dileyin. Khairephon'u tanırsınız; çok eski bir arkadaşımdı; sizin de dostunuzdu, geçen sürgünde o da sizinle birlikteydi, dönerken de birlikte gelmiştiniz. Khairephon'un huyunu bilirsiniz; kafasına koyduğu şeyi muhakkak yapardı. Bir gün Delphoi'ye git-mİş, - lütfen sözümü kesmeyiniz - benden daha bilgin bir kimse olup olmadığını Tanrıya Çekinmeden sormuş; Pytho'lu tanrı sözcüsü de benden daha bilgin bir adam olmadığını söylemiş. Khairephon bugün sağ değil, ama kardeşi burada mahkemededir, söylediklerimin doğruluğunu tasdik edebilir.



(ÇEVİRİ: MİLCAN)

DEVAM EDECEK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder