Merhaba

Merhaba!

Yaz geldi. Maraş önümüzdeki günlerde yanıp kavrulacak. Ova sarardı, Ahırdağ yeşil sarı tonlar arasında raksediyor.
Kırlangıçların avazı tenha sokaklarda çınlıyor. Çarşıbaşı’nda tanıdık simalar, Boğazkesen’de arkadaşlar, Sarayönü’nde eski zamandan kalan sözler dönüp dolaşıyor.
Maraş’ta Devlet olmak, Maraş’ta Devletlü Saadetli olmak erdem. Her gün özelleştirilen devletimizden bakalım Maraş’ta yaşayan biz Türkler’e ne kalacak?
Dert kalsın, tasa kalsın, acı kalsın, zenginlik, refah, aymazlık devleti özelleştirenlerin yoldaşı olsun. Türk milleti özelleşen devlet mefhumunun acısında boğulur. Güçlü devlet istiyorum tarihten gelen otoriter devlet olgusunun diliyim, yüreğiyim.
Türk Devleti’ni Kızılelma Ülküsü bilir!
Engizek, Berit, Kızıldağ, Nurhak’ta biz vardık, yarın da biz olacağız. Hartlap, Dereboğazı, Yavşan, Uludaz evimiz barkımız.
Karlı Tanrı Dağları’nın gökyüzlü Bozkurtları sayhalarınızı yükseltin de Roma’nın meydanları çınlasın, üç hilal dalgalansın, gülbank çekilip Şah’ın adı yüce tutulsun.
Medet ya Haydar!

NOT: Ekim ayına kadar yayına ara veriyoruz. Zahire tutup, Zülfikarı bileyeceğiz, polatlanıp güz esintileriyle tekrar dirileceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder