Merhaba

MERHABA

Bahar çılgınlığını yaşayan Maraş semalarında kırlangıçların avazı bitip bilmek bilmiyor. Cihetsiz serçe seslerine kırlangıçların avazı karışmış durumda.
Yavşan karlı, Milcan puslu, erik ağaçları bademler bembeyaz düşler ülkesindeki gibi. Güneş Maraş’a biraz daha yaklaşıyor.
Geceler daha soğuk.
Kuytularda büyük ülkelerin fısıltıları duyuluyor. Kızıl Elma düşü parlıyor zifiri karanlıklarda. Devlet nasıl kutsal bu hep hatırda. Devlet olmak Maraş’ta devletle yaşamak bilene ne saadet!
Ötüken diyarıdır Maraş!
Gök gözlü Bozkurtların sesleri duyulur Milcan’ın yamaçlarında, tuğlar çekilmiş, kulaklar o kutlu muştuda, kancık katır sidiğinden suyu verilmiş Zülfikar elde, parola tekrarı yapılır sarayaltında.
Şah’ın adı düşünce gönüllere, başlar yükselir, ufuklarda üç hilal dalgalanır. Akacak kan durmayacaktır damarda, dertler toplanır, zincirlerle yürür divaneler ne tasa ne gam!
Bekle Roma, Haydar’ın duasıyla geleceğiz oraya üç hilali dikeceğiz meydana hu çekip yeri göğü inleteceğiz.
Derdiniz aşkınız olsun!
Çileler yaksın varlığınızı dağlansın özünüz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder