VARİDAT

VARİDAT
Şeyh Bedreddin

Allahuteala Kur’an’da buyurmuştur ki: “Yağmur suyunu indirir ve onunla her türlü ürünü (yemişleri) yetiştiririz; ölüleri de bunun gibi diriltip, çıkarırız; belki bundan ibret alırsınız.” Bu da iki çıkış arasında fark bulunmadığını gösterir. Kıyamet günü dirilen cesetle çürüyen vücut arasında hiç bir bağlantı bulunmadığına işarettir. Keza aynı şekilde yerde çürüyen ürünlerle yeni yetişen ürünler arasında bir bağlantı yoktur; sadece benzerlik vardır. Yüce Allah kitabında: “Ey insanlar! Sizin yaratılmanız ve tekrar dirilmeniz tek bir nefsin yaratılması ve tekrar diriltilmesi gibidir,” buyurmuştur. Bu ayet, dünyanın üst ile altı ve görünen ile görünmeyeni bir kişiye benzediğine işaret ediyor. Nesnelerin çeşitli olması, tıpkı insanı oluşturan üyeler gibidir. Nasıl ki üyelerin çeşitli olması insanın birliğini bozmuyorsa, nesnelerin çeşitli olması da dünyanın birliğini bozmaz. Ziri dünya Hakk’ın görüntüsüdür. Bu işin temeli spor ve uğraşıya bağlıdır; sabit tutkularla ilgisi yoktur. Tutkulardan kurtulmak için harcanan çabalar çağ ve zamanlara göre değişebilir. Bundan dolayı da şer’i hükümler (yasalar) de değişebilir. Peygamberlerin hal ve tavırları bunun isbatıdır. Bütün peygamberler hak yolundadırlar; aralarındaki yolların farklı olması onları haksız gösteremez. “Allah’tan başka tapılacak yoktur” diyen cennete girer. Bu sözü söylemenin birkaç anlamı vardır:
1- Genel olarak bilinen hun, köşkler ve benzerleri anlamında- din.
2- Savaş sırasında esir alınan kafirlerin malları ve canları alındığı için, bu sözleri dile getiren kafir bu durumlardan kurtulur ve güvenliğe kavuşur. İşte bu durum cennet sözüyle ifade edilmiştir.
3- Burada kişi, bu sözlerle kendini, malını ve ailesini korumak için kullanmış ve böylece cennete girmiştir.
4- Her iki dünyada ve Kainatta da Allah’tan başka bir varlık bulunmadığını bilen kişi, duyulan varlıklardan kurtulmuş olup, cennete girmiş sayılır.
5- Kendi kendine gerçekleşen ve varlığından kurtulan kişi, karanlık ve cehennemi varlığından kurtulmuş sayılır ve ebedi olan cennete girmiş olur ve orada korunur.
6- Her iyi duruma cennet ve her kötü duruma cehennem adı verilir. Birlik durumu iyi (ulu) bir durumdur. Allah’a şirk koşma durumu ise, kötü bir durumdur. “Allah’tan başka tapılacak varlık yoktur’ diyen kişi, kötü durumdan iyi duruma geçer.
7- “Allah’tan başka tapılacak yoktur” diyen ve açıkça görülen, duyulan putlara tapmaktan vazgeçip, duyularla ilgisi bulunmayan ve görülmeyen Allah’a yönelen kişi, duyularla ifade edilemeyen Allah’a ulaşır. Bu durum cennet ile ifade edilmiştir.
İşte bu içle ilgili yedi durum böylece tamamlanmıştır. Kur’an’ın da içi ve dışı vardır ve iç kısmının da yedi izahı vardır.
Allah’ın selamları olana olsun Peygamberlere de kelimelerin anlamları bildirilmiştir. Şunu bilesin ki, hem dünya hem de ahiretle ilgili her iyi ve yüce duruma cennet denilir ve aynı şekilde de, ateş, yılanlar, akrepler ve zakkumdaki durumlara kötü ve alçak durumlar denilir. Kitaplarda nitelendirilenler ve sözü edilen hurilerle köşkler ve diğerleri söylediklerimizin örnekleridir (görüntüleridir). Bunların görüntü olduğunun deliline gelince, şöyle izah edilebilir:
Kişi rüyasında kendini bir bağ veya yüksek bir köşkte görürse, bundan yücelik elde edeceği ve amacına ulaşacağı anlamı çıkarılır. Rüyalarda görülen görüntüler, ahirette ki görüntülerin cinslerindendir. Zira uyku, kısa ölüm gibidir ve uykuda görülen rüyalar, Ahiret görüntüleri cinsindendir. Böylece ahiret, cennet, hurilet ve köşkleri iyi tanı ve dikkatli ol, aldanma! Bundan böyle okuyup, anlayıp ve inandıktan sonra sakın ciddiyetini, harcamış olduğun çabaları ve çalışmalarını bırakma. Zira bilimler, buluşlar, olgunluklar, yükseltici durumlar ve üstün mertebelerin menşe’i bu çalışmalara bağlıdır. Herhangi bir kişi yanılıp “Dünya, ahiret, huriler, köşkler ve cennet böyleyse, gereği yoktur” derse, katil mübahtır. Çünkü o delalete düşmüştür.
Şunu bil ki, kıyamet ekabirler nezdinde zatın ortaya çıkışın ve nitelikler saltanatının son bulması anlamına gelmektedir. Dilersen, ölen kişi için, kıyameti başlamıştır diyebilirsin. Yeniden dirilme aynısının tekrarıdır. Allah sözlerin de tam olarak belirtildiği gibi, ateş ve cahillikten sakınınız. Her peygambere vahiy yolu ile gelen bilgilerin tümü doğrudur ve her yönüyle amaçlananı içine alır.
Peygamber efendimizin döneminde bazı kişiler, bilinen kıymetin gerçekleşeceğini, Deccal’in ve Dabbetü’l-arz’ın ortaya çıkacağını bekliyorlardı; ve bunların zamanlarında gerçekleşeceğini zannediyorlardı. Bu beklentileri kitaplarda da belirtilmiştir. Daha sonra gelenler bu durumların kendi dönemlerinde gerçekleşeceğini sandılar ve bu hususta kitaplar yazanları da oldu. Bazıları bu olayların üç yüzüncü yıl içinde cereyan edeceğini, bazıları ise, Mehdi’nin ve Htemü’l-vilaye’nin çıkışıyla birlikte yedi yüzyıl ile sekiz yüzyıl arasında gerçekleşeceğini ileri sürdüler. Halbuki peygamber efendimizin zamanından bugüne dek sekiz yüz yıl gelip geçtiği halde, onların söyledikleri ve cahil halk tabakasının tahayyül ettiği gibi herhangi bir olay gerçekleşmedi. Bunların söylediklerinden hiç biri yıllar geçse de gerçekleşmeyecek ve iddia ettikleri gibi ölü cesetler dirilmeyecektir. Toz duman ortadan kalkınca, altındakinin eşek mi yoksa at mı olduğunu göreceksin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder