İsmail

İSMAİL

Diriliş baharının düşü İsmail
Çölde vaha umut eleğimsağmada ışık
Karanlık kuytularda fısıltı
Atan gümbürdeyen yürek İsmail

İbrahim'in seherinde yıldız İsmail
Çölde ayak izi kınında kılıç
Yakıcı ateşte kor İsmail'i bana sor

Kıvrılır kuyularda su düşlerde gulyabani
Yüce dağların başında kar
Güneşte onu yakma telaşesi
Cıncık kırığı soğuklar
Dergaha gel İsmail ol

Gül medeniyeti kurulur avuçlarımızda
Cebrail hayran kurban o aslında
Hüzün iki damla göz yaşı
Kayar pınarlardan aşağı
Düşümde sen bıçak ve
kurban İsmail dağa güneş çökecek
Eşikte bekleyecek
Şah İsmail Kimseler bilmeyecek sırrını
Cebrail'in İsmail gözleri bağlı kelebek sanki

Önde İbrahim bayramlık elbisesiyle o
Yollar çileli iğde ağaçlarında vaveyla
Dönüp durmada kırlangıçlar
Akıl gerilmiş yay İbrahim de
Kurban et İsmail'i kuytularda

Yanlış mı duydum Çalabım
Gözümün nuru yüreğimin esintisi o
Zemheride açan yediverenim
Toprakta son umudum o
İbrahim kurban olsun seherde
Ya doğru değilse ayartıcı iğvası
Örümcek yuvası bataklık çamuru
Nemrut'un gözünde pırıltı
İsmail ulu çınarlar ülkesi
Kurban et İsmail'i
Beni al eşiğine dağlarına çağır
Dostun değil miyim evini yapan
Eşiğinden bin bahar vaz geçmeyen
Rabbim sınama İsmail'le beni
Hacere veda Kabeye elveda
Zemzem Ana yüreğinde uça dursun turnalar
Gökler telaşlı Cebrail gizlenmiş
Kınından çekildi işte kılıç
Yerde İsmail
Işığı düşünce Zülfikar'ın
İkiye bölündü kayaları Heron'un
İsmail mütevekkil ırmaklar gibi
Eriyen aysberg düşen okyanuslara
Zerre ırmak çiğ tanesi
Ve indi gökten Cebrail'in armağanı
Davam işte bekler İsmail'lerini
Deli poyrazlar ese dursun kentte
Yığınların hülyalarından bana ne
Ekmek telaşesi bırak onların olsun
Deniz kıyılarında tatlı su özlemi
Bahar çiği tomurcuk güllerde
İsmail şahlar şahı Anadolu da
Her yer Kabe bu gün
İsmail çağrısı piştovlarla vurur

Zalimlere yeter mazlum İsmail
İsmail çağların diriliş muştusudur

Ali Büyükçapar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder