Merhaba

Merhaba

Yağmurlar başladı. Gök rahmetini esirgemiyor, mavi gökyüzü esenliği ile varlığımızı bereketlendiriyor. Üşüyoruz diyeceğim vakitler daha Maraş’a gelmedi. Kabarcık üzümü sofralardaki yerini aldı, göçmen kuşlarının avazları kulaklarımızda yankılanıp duruyor.

Sokaklar tenha, caddeler kalabalık. Maraş her gün gelişiyor, büyüyor. Yeni binalar dükkânlar Maraş’ı çepeçevre kuşatıyor. Yeni Maraş batıdan daha ötelere uzayıp gidiyor.

Maraşlı nasıl?
Zenginleşme telaşında, evim, barkım, işim aşım diyen Maraşlı üstünden fakirliğin kirli elbisesini atmak için devler gibi mücadele veriyor. Karnı doymalı, sırtı pek olmalı, oturacağı evi olmalı ondan sonra başlar savunulacak değerler.

Fakir adamın davası olmaz. Sefaletle büyük davaların yükü omuzlanmaz bunu geç anladım. Himmete muhtaç dede gayriye ne himmet ede sözü boşuna söylenmemiş.

Onurlu bir hayat için zenginlik lazım. İnsanlarımızı kandıran, avutan cin fikirlilere verilecek sözüm çok.
Demokrasi dedik. Cumhuriyet diye yola çıktık ama bugün geldiğimiz nokta bu işin teorisyenlerini bile şaşırtıyor. Türk demokratlığının dünya da bir örneği yok.

Faziletli Demokrasi!
Sizlere önerdiğim kuramım bu Faziletli Demokrasi o tarife muhtaç anlatılmalı. Dahası yaşatılmalı. Fazilet temellerine yükselecek demokrasiyi asil insanlar taşıyacak.
Karlı tanrı dağlarının gökyüzlü Bozkurtları Ötüken diyarından haykırmaya başladığında Roma’nın şirk sistemi başına yıkılacak, üç hilal, zülfikarını çekmiş Haydar Şah’ın aşkına Kızıl Elma’ya doğru yürüdüğünde burada durmak bize haram olsun!
Medet ya Murtaza!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder