İrşad:Hasan Basri Tapdık Baba

Şart-ı tarikat beştir.

1.Uluvv-i himet
2.Hüsn-i hizmet
3.Tasavvur-i ma’rifet
4.Hifz-ı hörmet
5.Ta’zim-i nasihat

Bina-yı tank altıdır.

1 Marifet
2.Sehavet
3.Sadakat
4.Yakınlık
5.Tevekkül
6.Tefekkür
Erkan-ı tarik altıdır.

1.İlm
2.Hilm
3.Sabır
4.Rıza
5.İhlas-ı kalb
6.Ahlak-ı hamide
Ey talib gel cananı bul
Canan olan Kur’an bana
Cananı ben eyledim
Canan olandır can bana
Canana eyle can feda
Olmayasın candan cüda
Tende canandır Murtaza
Nokta sırrı ayan bana
Adem ademe secdegah
Bu sırrı bilmeyen gümrah
Muhammed, Ali beytullah
Erkan-ı din iman bana
Esrar-ı Şahı bilmeyen
Zatında Hakk’ı görmeyen
Emmaresinden geçmeyen
Ne söylerse yalan bana

Hayat üç derecedir.
Hayatın birinci derecesi: Kalbin mevt-i cehilden necat bulup ilm-i tevhid ile hayat bulmasıdır. Bir kalb ki ilm-i tevhid ile hayat bulursa taleb-i Hakk da hareket eder. Zira hareket Hay olanın hassasıdır.
Hayatın ikinci derecesi: Kalbin mevt-i tefrikadan necat bulup, cem’-i himmet ve nef-yi havatır kılmasıdır. Hayat-ı cem-i’den murad: cem’iyet-i havatır ile kalbin hay olmasıdır. Zira cem’iyet kalbi cem’i-i masivadan kat’edip, Valhid-i hakiki muşahedesine rabt etmeden ibaretdir. Meşüyihin hayat-ı ebediye dedikleri budur. Tefrika mevta hükmünde olan eşyayı müte’addideye kalbi perakende kılmakdan ve muktaziyat-ı nefsnıyeye talib olmadan kinayedir ki, bu da ölümdür.
Hayatın üçüncü derecesi: Hayat-ı vücuddur ki, bundan murad Hak ile hayat bulmakdır. Hak ile hayat bulmak abdin Hak’da fena bulmasından ve beka-yı Hak ile baki ve hayat-ı Hak ile Hay olmasından ibaretdir, ve Cem’i-i eşyayı onunla Hay ve Kaim görmekdir.
Sual:
Tasavvufun şartı nedir?
Cevab:
Mazi ve müstakbele nazar etmeyip vaktin hükmünü vermekdir.
Malüm olsun ki ibadetden murad birliğe yetmekdir. Bir kimse kırk sene ibadet eylese gündüzü saim ve gecesi kaim olsa fakat ibadetden murad ne olduğunu bilmese ve idrak ey lemese bir zerre kadar faydası yokdur. Yani bilmek birliğe yetmektir, ve birliğe yetmek odur ki, kendini zat, sıfat ve ef’aliyle fani göre. Belki cümle varlık Hakkın vücudu olduğun idrak eyleye. Hakla ma’mur olduğun bile. Benliğinden geçmek bundan ibaretdir.
Böyle olunca o kimse her nereye nazar etse Hakk’ı görür. İbadetden murad, Hakikat-ı Muhammediyeyi bilip mü’min-i has olmakdır. Mü’min-i has odur ki herşeyin müsebbih olduğun göre, ve her müsebbih ki bir isim giyinmişdir. Ayn-ı müsemma göre, ondan gayrı görmeye. Bundan bir sual varid olur ki, Hak teala bi-zevaldir. Öyle olsa bu insan ve bu eşya bu sıfatlardan cümlesi zeval bulsa gerekdir. Buna ne cevap verirsin? Cevap budur ki:
Sıfat-ı zat-ı kadimesi bt-zevaldir. Amma sıfat-ı hadisesi fena bulur. Mümit ismi fehvasınca. Bir cevap dahi budur ki: Fenası ‘ayn-ı bekadır.’ Eğer biri fena bulsa hezarı zuhura gelir ve el’an gelmektedir. Tecelliyat-ı Bari gayr-ı mütenahidir dedikleri bu ma’naya işaretdir.
Cenab-ı Halkın cemi’-i sıfatı iki sıfattan ibaretdir. Geri kalan sıfatlar bu iki sıfatın mazharıdır. Biri celal ve diğeri cemal sıfatıdır. İnsan da bu iki sıfat ile muttasıfdır. Celal sıfatının tecellisinden cehennem, ve Cemal sıfatının tecellisinden “cennet” hasıl olur. Ve herhangisi sende galip olursa makamın ve serencamın oradadır.
“Bismillahi şafi”
“Arife bir işaret kafi”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder